Nisan 28, 2010

geçip giden huuu zamanları huu huu bir yerlerde bulsam
sonra üzülsem,üzüldüğüme üzülsem.

Nisan 26, 2010

korkuyorum.
haklıyım.
korkuyorum.
haksızlık bu.

Nisan 23, 2010

kendimi erteliyorum, mütemadiyen
komik değil mi?
hem neden ki?
bu yüzden
bu yüzden ben kendime 3. kişi kalıyorum.

Nisan 20, 2010

Yeşeren okusun istedim.

“Önce bir ellerin vardı yalnızlığımla benim aramda
Sonra birden kapılar açılıverdi ardına kadar
Şarabın yanı sıra felekte bir cumartesi
Gözlerin, onun ardından yüzün, dudakların
Sonra her şey çıkıp geldi.

Yeni çizilmiş gözlerinle namuslu, gerçek
Bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizde
Sen çıkardın utancını duvara astın
Ben aldım masanın üstüne koydum kuralları
Her şey işte böyle oldu önce.”

Cemal Süreya

Nisan 14, 2010

sen sonbaharı hatırladın
ben ilkbaharı
bir tebessümdü, andık geçti
hayat ne garipti.

Nisan 12, 2010

nasıl bir yaşamamışlıktı bu
kızı dehşete düşüren.

Nisan 09, 2010

saat: 03.29, gece,

sanırım böylesine güzel bi ilişkide
bazen içinin patlicak gibi olmasının sebebi insanın
aranızdaki bağın kuvvettinden
tamam 3. şahıslı, temkinli konuşmalarımı bırakıyorum
ben
benim bazen patlicak gibi olmamın sebebi
aramızdaki bağın kuvvetinden
o kadar korkuyorum ki
bişey olucak diye
ayrılmak gibisinden değil
ona bişey olucak
tabiki herkeste vardır bu korku
bende biraz daha fazla olabilir
bilemem
kendi adıma konuşuyorum şu an, 3. şahıslardan 1.tekil şahsa geçtiğim andayım
ben sevgilime bazen onu bu kadar çok sevdiğim için kızıyorum.
bu cümleyi kurmak bile bişey zaten.
ve o bana kocaman gözleriyle bakıyor sadece
ve ben o an neye kızdığımdan bile emin olmuyorum.
sonra anlıyorum.
görüyorum,hissediyorum,kendimi ona açıyorum,o ana hazırlıyorum.
sonra anlıyorum,
öyle bir bağ ki bu
ölmekle kalmak arasında.
ben de bu arada kendimi onda kaybediyorum.
meydan okumak gibi,böyle sevmek.