Eylül 28, 2010

Seni anlattım sayfalarca
Bende kalan neyin varsa
Bir şişeye koydum sonunda
Denize attım
Benden uzak ol istedim
Düşünmekten vazgeçtim
Kaçtım saklandım ormanın içinde
Kimse bulmasın istedim
Çünkü seni
Sevmeye, görmeye gücüm yok benim
Basit bir cümleden ibaretim
Seni unutmaya çok istekliydim
Beceremedim
Kırıldı düşler sözlerinde
Bir çocuğun gözlerinde
Öldürdüğün bir aşktı bu
Sakladım çekmecemde
Benden uzak ol istedim
Düşünmekten vazgeçtim
Kaçtım saklandım ormanın içinde
Kimse bulmasın istedim

demiş 110 abiler.

Eylül 26, 2010

evet yeni bir okul yılı.
ama benim yarım eksik bu sefer, benim istanbulum eksik.
benim canımın içi dostum eksik ve sürekli onun boşluklarında dolanıcam, fazla uzağa gidemicem.
ben her an onu düşünücem.
o mutlu olunca ben mutlu olucam
o mutsuz olunca
onu kim/ne mutsuz ediyorsa, yok edilecekler listeme yazıcam, sonra büyük adam olunca bi soysuzlar çetesi kurup hepsini "sıçıttırıcam"...
benim canım dostumun mutluluğu
o tek önemli olan.bu dünyada,bu evrende.

Eylül 24, 2010

chicago- if you leave me now

ılık hava,dolunay,güzel ayakkabılar,güzel elbise,hafif hafif kolları hava boşluğunda dolaştırarak

ve tek başına.

insanın kendiyle söyleyince güzel olacak şarkıların başında geliyor.

uuuuuu no baby please don't go la la la

Eylül 22, 2010

aslında bunu gerçek anlamında düşünmüştüm fakat kelimeye döktükten sonra soyut ve duygusal anlamda da doğru olduğunun farkına vardım.

yara açılır, acıtır.
yara açık kalır, mikrop kapar, acıtır.
yara kabuk tutmaya başlar, acısı dinmeye başlar.
yara kabuk tutar, acı diner.
derken;
yaranın tuttuğu kabuk kaşınmaya başlar,
yara ya yeniden kanar
ya da tamamen kapanır,
izi kalır.
acıtır.

Eylül 21, 2010

hatırlıyorum tabi hatırlamaz olur muyum
ama şakacıktan
masusçuktan
hatırlamamış gibi
kandırıyorum hemen beynimi

yoksa olur muydu böyle
olmazdı

böyle iyi.

Eylül 04, 2010

sevgili günlük;

bugün kendimden nefret ettim.